Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Bilhassa İslam ülkeleri kurduğumuz bağlar bizler için çok değerli ve kuvvetli. Dost ve kardeş İslam coğrafyası ile her geçen gün artan ticari ve ekonomik bağlarımızla ülkemizin küresel helal ekonomisindeki rolü gün geçtikçe artıyor. Tabii sağlıklı işleyen bir helal ekonomisi hacmi oluşturmak adına helal sertifikasyonu kritik önem taşıyor" dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, Diyanet İşleri Başkanlığı 15 Temmuz Milli İrade Şehit Ali Alıtkan Konferans Salonu’nda düzenlenen ‘Uluslararası Helale Uygunluk Değerlendirme Sempozyumu’na katıldı.
Sempozyumda bir konuşma yapan Bakan Kacır, "Sempozyumun helal ekonomisine ve bu alanda yapılan çalışmalara önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Bu kıymetli organizasyon süresince yapılacak değerlendirme ve istişarelerin ülkemiz, dost ve kardeş Müslüman coğrafyalar için verimli olmasını temenni ediyorum. Küreselleşme; ürünlerin, hizmetlerin ve fikirlerin sınırlara takılmaksızın dolaşımına kapı araladı. Bugün, günlük hayatta kullanılan pek çok ürün ve hizmetin arkasında çok sayıda ülkenin yer aldığı değer zincirleri var. Bu durum, tüketicilerin satın aldıkları ürüne güven duymasını sağlayacak ulusal ve uluslararası ölçekte mekanizmaların kurulması ihtiyacını beraberinde getiriyor. Şeffaf üretim süreçleriyle, insan sağlığını önceleyen yaklaşımıyla, adil ve sürdürülebilir ilkeler ile helal sektörü; Müslümanların dini esaslar doğrultusunda hayatlarını yaşamalarına imkan tanıyor. Şeffaf üretim süreçleri, insan sağlığını önceleyen yüksek kalite standartları ve sürdürülebilirliği esas alan yaklaşımıyla; finanstan gıdaya, ilaçtan turizme pek çok alanda güvenilir ürün ve hizmetlere erişimini mümkün kılıyor. Elbette helal ürün ve hizmetlerin yalnızca Müslümanlar için değil farklı inançlara mensup bireyler için de giderek daha fazla tercih edildiğini görüyoruz. Bugün küresel helal ekonomisi; ölçeği ve kapsamı itibarıyla günden güne daha geniş bir tüketici kitlesine hitap eden, dinamik ve hızla büyüyen bir ekosistem konumunda. Bakınız, helal sertifikalı kozmetik sektörü 80 milyar doların üzerinde bir ölçeğe sahip. Helal turizm pazarının büyüklüğü 250 milyar doları aştı. Yakaladığı güçlü büyüme ivmesiyle 2 trilyon dolarlık küresel helal gıda pazarının 2033’te 5,3 trilyon dolarlık hacme ulaşması öngörülüyor" ifadelerini kullandı.
"Ülkemizin küresel helal ekonomisindeki rolü gün geçtikçe artıyor"
Helal ekonomisinin sunduğu fırsatları değerlendirerek, Türkiye’yi küresel helal ekonomisine yön veren lider ülke konumuna taşımaya kararlı olduklarını belirten Bakan Kacır, "Bu anlamda ülkemiz büyük avantajlara sahip. Dünyanın en büyük 11., İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri arasında ise 2. büyük ekonomisiyiz. Ülkemiz; güçlü üretim ve teknoloji geliştirme altyapısıyla helal sektörünün farklı alanlarında tüketici beklentilerine cevap verecek rekabetçi ürün ve hizmetler sunma kabiliyetini haiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, dünyanın dört bir yanında inşa ettiğimiz ticaret köprüleri arasında, bilhassa İslam ülkeleri kurduğumuz bağlar bizler için çok değerli ve kuvvetli. Dost ve kardeş İslam coğrafyası ile her geçen gün artan ticari ve ekonomik bağlarımızla ülkemizin küresel helal ekonomisindeki rolü gün geçtikçe artıyor. Tabii sağlıklı işleyen bir helal ekonomisi hacmi oluşturmak adına helal sertifikasyonu kritik önem taşıyor. Bu doğrultuda, ülkemizde helal akreditasyon hizmeti sunmaya yetkili tek otorite konumundaki Helal Akreditasyon Kurumu ‘nu (HAK) kurduk. Ürün ve hizmetlerin sürdürülebilir, sürekli ve standart ölçekli yürütülmesi adına önemli adımlar attık. Nitelikli insan kaynağı ve gelişmiş laboratuvar altyapısıyla standardizasyon ve uygunluk değerlendirme alanlarında öncü kurumumuz Türk Standartları Enstitüsü, vatandaşlarımızın helal ürün ve hizmetlere ulaşmasında da ön safta yer alıyor. Tüketicilerin inanç ve değerlerine uygun ürün ve hizmetlere erişimi için Diyanet İşleri Başkanlığı ile koordinasyon içinde hareket eden Enstitümüz bugüne kadar 572 helal uygunluk belgesi düzenledi" diye konuştu.