Hamburg Manşet

Can Dündar’ın konuşmacı olarak katıldığı “Can Dündar ile Seçime Doğru” paneli düzenlendi. Alevi Kültür Merkezinden Baykal Aslanboğa ve gazeteci Süheyla Kaplan’ın yönetiminde gerçekleşen panelin açılış ve selamlama konuşmasını Hamburg Alevi Kültür Merkezi Başkanı Cengiz Orhan yaptı.

“Gelin Canlar Bir Olalım demişsiniz, geldik işte”

Baykal Aslanboğa da konuşmasında Can Dündar’a gelen kalabalığın toplumun dayanışma içinde olduğunu gösterdiğini söyledi ve Can Dündar’ı tanıttı. Süheyla Kaplan ise kısaca ‘hoş geldiniz’ dedi. Can Dündar da gelenlere teşekkür etti, “Gelin Canlar Bir Olalım demişsiniz, geldik işte” dedi.

Panelde yöneticilerin sorularını yanıtlayan Dündar, depremin ne öğrettiğine dair soruya cevaben, “Devletin öldüğünü biliyorduk, ama orada daha çok fark ettik. Bu toplum her şeye rağmen, engellemelere rağmen dayanışmasını gösterdi” dedi.

Rejim değişikliği olacağını biliyor musunuz? Sorusu üzerine Dündar, “Rejim değişti. Çok partililik, tek adam rejimine geçti. Cumhurbaşkanlığı, başkanlığa geçti. Bu rejim daha çok köklenecek mi yoksa değişecek mi? O yüzden önemli bir seçim diyoruz” diye yanıtladı.

Saadet Partisi ile aynı yönde bulunulduğuna dikkat çeken Dündar, “Şu anda yangın var. Yangın sönesiye kadar yan yana koşacağız. Erdoğan, Osmanlı Sultanlarının olmadığı bir güce sahip oldu. Türkiye döneminde en ağır dönemi yaşadık. Şu anda birbirimizle kavgayı bırakıp, mücadeleye gidilmeli.  

“Korkutucu bir sessizlik var”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu anki sessizliği ve kaybederse kolaylıkla kabul eder mi? Sorusunda Dündar şunları söyledi: “Korkutucu bir sessizlik var. Herkesin aklına gelen, kirli bir seçim hazırlığı var. Kaybettiğini anladıysa, ki anladığını sanıyorum, gidişatı görüyordur. Onunla birlikte olanlar artık yanında değil. Bugüne kadar kutuplaşma varsa, kutuplaşma ona döndü.

-Ortada gezinen senaryodan bir tanesi Tramp’ın yaptığı gibi hadi meclise. Muhalefet seçim için hazırlık yapıyor, net bir zafer edilmesi gerekiyor. İkinci tura kaldığında bu sefer her şeyini ortaya koyacak ama biz de her şeyimizi ortaya koyacağız".

Kamuoyu yoklamalarının insanlara korku verdiğini düşündüğünü aktaran Dündar, Erdoğan’ın seçilmesi durumunda Türkiye’yi neyin beklediğine dair şöyle konuştu: Erdoğan yola çıkarken inanılmaz bir destekle geldi. Hizbullah ile zaten müttefiklerdi. Birçok yerde korku veriliyor. Aslında korkması gereken iktidar. Biz korkmayalım, üstüne yürüyelim”.

Dünyada demokrasinin yerine otokrasinin yeni moda haline gelmesi

Yurtdışı aktörleri, ülkelerin tavırları, muhalefet kazanırsa mülteci anlaşmasının durumu, Rusya-Türkiye-İran ilişkileri, seçim sonuçları ile ilgili soruları cevaplayan Dündar, genel olarak bakıldığında demokrasilerin yerine otokrasinin neredeyse yeni moda haline geldiğini söyledi.

“Almanya bekle-göre geçmiş durumda”

Dünyada demokrasi rüzgarının esmediğine dikkat çeken Dündar, “Erdoğan da bundan yararlanıyor. Putin ve Zelenski ile konuşmasıyla Erdoğan Avrupa’da ön plana geliyor. Putin’le çok iyi ilişki kurdu. Hem Avrupa’da hem Rusya, Erdoğan’dan kurtulma havası yok. Zor ama sorunlar çıkarmamakla beraber Batı’nın işine geliyor Türkiye rejimi. Mülteci anlaşması önemli. Muhalefetle ne geleceğini bilmiyorlar. Almanya bekle-göre geçmiş durumda. Erdoğan’ı eleştirmemeyi, muhalefetle yan yana görünmemeye çalışıyorlar” şeklinde değerlendirdi.

Almanya’da hem AKP’nin hem de muhalefetin çalıştığını belirten Dündar, “Seçim sonuçlarının eskiye göre biraz farklı olacağını düşünüyorum” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun çok şeyler başardığını, 6’lı masada her biriyle tek tek konuştuğunu söyleyen Dündar, “Biraz demokrasiye inanan, biraz baskıdan kurtulmak isteyenler bir mayın tarlasında yürüyor. İnsanlar tek hedefe kilitlendi; önce bu adam gidecek” şeklinde konuştu.

Kürtlerin yüzde 12 oranıyla Türkiye’nin kaderini belirleyiciliği

Kürtlerin seçimde fonksiyonu, tekrar çözüm sürecinin olma ihtimali, Emek ve Özgürlük İttifakının seçimden nasıl çıkacağı konularındaki soruları yanıtlayan Dündar, Kürtlerin yüzde 12 oranıyla Türkiye’nin kaderini belirleyeceğini söyledi. Kürtlerde dezavantajın kendi aralarında karar alma süreçlerinin de o kadar kolay olmadığını belirten Dündar, kimin belirleyici olacağı tartışmasının sürdüğünü dile getirdi.

Çözüm süreci ile ilgili CHP’nin içinde sağ partilerin olduğunu, böyle bir sürecin zor olacağını aktaran Dündar, “Dipçik yerine gelin, oturup konuşalım dense, bürokrasi diplomasi buna hazır mı, hazır değil” diye konuştu.

Alevi kökenli birinin Cumhurbaşkanlığına seçilmesiyle tabunun yıkılması

Alevi kökenli birinin Cumhurbaşkanlığına seçilip, Türkiye bunu başarabilirse büyük bir tabunun da yenilgiye uğrayacağını belirten Dündar, Demirtaş hakkında ise Türkiye siyasetinde gelmiş-geçmiş biri, Türkiye’nin geleceğinde önemli bir rol alacağını düşündüğünü söyledi ve şöyle devam etti: “Keşke içerde olduğunda bu kadar yalnız bırakılmasaydı, yine de oradan destek veriyor”.

Basın özgürlüğü ile ilgili ağır bir hastalık geçirildiğine dikkat çeken Dündar, “Rehabiliteye ihtiyacımız olacak, birdenbire özgürlük olmayacak” dedi.

İktidarın değişmesi durumunda özlemini çektiğiniz ve ilk yapmak istediğiniz sorusuna Dündar, “Boğaza gidip rakı içmek istiyorum” şeklinde yanıtladı.

Halkların Sanat Topluluğundan müzik dinletisi de programda yer aldı.

Haber/Foto: Manşet