Almanya’nın Hamburg şehrinde, Federal Hükümet tarafından yayınlanan yeni Evsizlik Raporu’na göre 3787 kişi barınacak bir yere sahip değil. Rapor, evsizlerin büyük bir kısmının yabancı uyruklu olduğunu ve bu kişilerin çoğunun sosyal yardım hakkı bulunmadığını ortaya koyuyor.

Evsizlik nedenleri: Göç başarısızlıkları öne çıkıyor

Hamburg’da evsizlerin yaklaşık %20’si Alman, %30-35’i Polonya, Bulgaristan ve Romanya gibi AB ülkelerinden, geri kalanı ise Afrika gibi AB dışı ülkelerden gelen bireylerden oluşuyor. Evsizlerin üçte ikisinin Almanya’da sosyal yardım alma hakkı bulunmuyor. Bu durumun temel nedenleri arasında başarısız göç süreçleri ve iş piyasasına entegrasyonun yetersiz kalması yer alıyor.

Hamburg Sosyal İşler Dairesi Devlet Sekreteri Petra Lotzkat, bu kişilere sağlanabilecek yardımın sınırlı olduğunu belirterek, düşük seviyeli yardımlar (örneğin geçici barınma ve dönüş danışmanlığı) dışında bir destek verilemediğini ifade etti. Yıllık olarak 300-400 kişi, dönüş yardımı alarak ülkelerine geri dönmeyi tercih ediyor.

Evsizlik iki katına çıktı: Housing-First modeli talep ediliyor

Diakonie’ye göre Hamburg’da evsizlik oranı, 2018’den bu yana iki katına çıkarak ciddi bir sosyal sorun haline geldi. 2018’de 1910 kişi evsiz olarak kaydedilirken, bu sayı bugün 3787’ye ulaştı. Diakonie’nin Sosyal İşler Uzmanı Dirk Hauer, bu duruma acil çözüm olarak Housing-First modeli öneriyor. Bu modelde, uzun süre evsiz kalan bireylere doğrudan sabit bir konut sağlanıyor.

Hamburg’daki mevcut Winternotprogramm (Kış Acil Durum Programı), yalnızca 1200 kişilik kapasiteye sahip. Ancak şehir yetkilileri, “Hamburg’da kimsenin sokakta kalmak zorunda olmadığını” belirtiyor ve 2022’den bu yana Housing-First modeline destek veriyor.

Hükümetin yaklaşımı ve gelecekteki çözümler

Federal Hükümet raporuna göre, Hamburg’da evsizlerin %52,6’sı Alman, %47,4’ü ise yabancı uyruklu. Ancak Hamburg Sosyal İşler Dairesi’nin yerel verileri, evsizlerin sadece %20’sinin Alman olduğunu gösteriyor. Bu çelişkili veriler, evsizlik sorununa dair daha kapsamlı araştırmaların gerekliliğini ortaya koyuyor.

Kaynak / artı49