Başta İran olmak üzere Azerbaycan, Afganistan ve Tacikistan gibi Farsça kültürünün hakim olduğu coğrafyada 2000 yıldan fazla zamandır, 20 Aralık'ı 21 Aralık'a bağlayan yılın en uzun gecesi “Yalda Gecesi” ismiyle kutlanıyor. 15 yıldır aralıksız olarak Hamburg’da düzenlenen “Yalda Festivalinin” kutlanmasına öncülük eden Mehmet Yıldız, herkesi bu kutlama gecesine davet ediyor.
YILIN EN UZUN GECESİ FESTİVALİ
Yalda Festivale çağrı yapan Yıldız, “Birlikte dayanışma pratikleri ve fikirlerin yanı sıra krizden çıkış ve barışa giden yolları paylaşmak ve yılın en uzun gecesini birlikte kutlamak için sizleri bekliyoruz. Etkinliğimizde müzik, yeme-içme ve çocuklar içinde alan olacaktır“ dedi.
BU YILIN TEMASI: “DAYANIŞMA VE BARIŞ“
Bu senenin ana temasının “Dayanışma ve Barış” olduğunun altını çizen Yıldız “Özellikle savaş, kriz ve enflasyon dönemlerinde dayanışma önemli bir unsurdur. Ukrayna, Suriye, Yemen ve diğer bir çok ülkelerdeki savaşlar derhal sona ermelidir. Bunu yapmanın tek yolu müzakere ve diyalogdur. Yeniden silahlanma, silah ihracatı, Rusya ve Çin'e karşı düşmanca davranışlar ve yaptırımlar çıkmaza yol açıyor. Rusya'ya yönelik yaptırımlar bizi daha şimdiden daha derin bir enflasyona ve ekonomik krizin derinleşmesine sürükledi. Bu durum birçok insanı mali yıkımın uçurumuna sürüklüyor ve uzun vadede ekonomiyi tahrip ediyor. İşçiler, göçmenler, yaşlılar, serbest meslek sahipleri, zanaatkârlar ve küçük işletmeler krizin bedelini öderken, bazı büyük şirketler ve silah endüstrisi sübvanse ediliyor ve milyarlarca kâr elde ediyor.“ diye ifade etti.
HAMBURG “HERKES İÇİN BİR ŞEHİR“ DEĞİL!
Toplumsal iklimin giderek sertleştiğine değinen Yıldız şöyle konuştu: “Hamburg hala "Herkes için bir şehir" değil. Irkçı polis kontrolleri hala gündemde, Afganistan, Afrika ve Orta Doğu coğrafyasından fiilen güvenli olmayan ülkelerden gelen insanların sınır dışı edilmeleri hala devam ediyor. Libya gibi ülkeler, AB ile güvenliği sağlamak için sınırlarını askeri olarak silahlandırılıyor. Alman hükümeti ve AB'nin bu tecrit politikası yüzünden her yıl binlerce insan Akdeniz'de boğuluyor. Buna bir son vermeliyiz!“
“DAYANIŞMA KENTLERİ PROJESİ“
Sistemin değişmesi için Avrupa çapında "Dayanışma Kentleri" ağı girişimi çağrısı yapan Yıldız “ Birlikte dayanışma içinde olan şehirler, hiç kimsenin ayrımcılık, dışlanma ve sınır dışı edilme korkusu yaşamayacağı bir dünya için ayağa kalkıyor. Özellikle bu şehirler, tüm kültürel ve sosyal çeşitlilikleriyle, mültecilere kucak açıyorlar. Amacımız; dayanışmaya dayalı bir şehirde, kökeni, maddi durumu, ten rengi veya cinsiyeti ne olursa olsun herkes ücretsiz eğitim, barınma, çalışma ve sağlık hizmetine erişebilmelidir. Çünkü bir toplum ancak katılım ve aidiyet yoluyla olumlu yönde gelişebilir. Bu arada, iki sınıf mülteciler de var. Ukrayna'dan gelen beyaz mültecilere ayrıcalıklı muamele yapılırken, dünyanın farklı coğrafyalarından gelen beyaz olmayan insanlar her türlü hakları için mücadele etmek zorunda kalıyor, hatta sınır dışı ediliyorlar. Herkes için sığınma hakkı, çalışma hakkı ve onurlu bir yaşam talep ediyoruz. Bu herhangi bir sorun olmadan mümkün olabilir. Sermayenin sadece adaletli bir şekilde dağıtılması gerekiyor.“ diye belirtti.