İfo araştırmacıları PKS verilerini ilçeler ve bağımsız şehirler bazında değerlendirdi. Sonuçları: "Bir bölgedeki yabancıların artan oranı ile yerel suç oranı arasında bir bağlantı bulamadık. Aynı durum özellikle koruma arayanlar için de geçerli," diyor ifo araştırmacısı Jean-Victor Alipour. "Sonuçlar, göç ve kaçışın ev sahibi ülkedeki suç üzerinde sistematik bir etkisinin olmadığını gösteren uluslararası araştırma bulgularıyla tutarlıdır."
Göç, yerel suçu değiştirmiyor
Yabancıların suç istatistiklerinde aşırı temsil edilmesinin kökeni değil, başka etkenleri vardır. Alman nüfusuna göre yabancılar daha genç ve erkek oranı daha yüksek. Ayrıca suçun daha sık işlendiği bölgelerde, örneğin kentsel alanlarda daha sık yaşıyorlar. Almanlar orada da daha fazla suç davranışı gösterdiler.
Bu durum bariz bir paradoksu ortaya çıkarıyor: İstatistiklere göre yabancılar daha sık suç işliyor, ancak genel göçün yerel suç oranı üzerinde hiçbir etkisi yok. Bunun açıklaması ise göçmenlerin suç riskinin daha yüksek olduğu bölgelere göç etme olasılıklarının daha yüksek olmasıdır. Eğer yerel Almanlar gibi suç işlemeye eğilimli olurlarsa, yerel suç oranı aynı kalacaktır. Ancak ulusal düzeyde göçmenler arasındaki suç oranı, toplam nüfus içindeki payları arttıkça artmaktadır.
ifo araştırmacıları ayrıca 2018-2023 yılları arasındaki çalışma döneminde bir ilçe veya bağımsız şehirdeki yabancıların oranındaki değişimin yerel suç üzerinde bir etkisi olup olmadığını da araştırdı. Genel suç oranı, sokak suçları ve cinayetler açısından anlamlı bir korelasyon bulunamamıştır.
ifo araştırmacılarının atıfta bulunduğu diğer araştırmalar da şu sonuca varıyor: 2008-2019 yılları arasında göçün Almanya'daki suç üzerinde anlamlı bir etkisi olmadı. Buna karşılık, Batı Almanya'da suç oranı 1996-2006 yılları arasında artış gösterdi; Doğu Avrupa'dan yaklaşık üç milyon Alman kökenli insan buraya göç etti; bunların arasında çok sayıda genç ve düşük vasıflı insan da vardı.