Scholz, Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen ile Berlin’de düzenlediği basın toplantısında, yaşanan bu zorlu dönemde güçlü bir Avrupa ve güçlü bir NATO için birlikte görüş alışverişinde bulunmanın önemli olduğunu ifade etti.
Almanya ve Danimarka’nın güvenlik politikasının önemini ve Avrupa Birliği’nin (AB) değerini bildiğini aktaran Scholz, gelecek hafta Brüksel'de AB ülkelerinin devlet ve hükümet başkanlarıyla gayriresmi zirvede güncel konuları görüşeceklerini belirtti.
Scholz, sınırların dokunulmazlığının uluslararası hukukun temel ilkesi olduğunu vurgulayarak, "Rusya, Ukrayna'yı işgal ederek bu ilkeyi çiğnedi ve böylece Avrupa'daki barış düzenine de balta vurmuş oldu." dedi.
Danimarka'ya bağlı özerk bölge Grönland’ı kontrolüne almaya ilişkin açıklamalarda bulunan ABD Başkanı Donald Trump’ı isim vermeden eleştiren Scholz, "Bu ilke herkes için geçerli olmalı. Bunu birkaç gün önce buradan açıkça ifade etmiştim. Sınırlar şiddet kullanarak kaydırılmamalı." diye konuştu.
Scholz, İngilizce olarak da "ilgililerin dikkatine" (to whom it may concern) ifadesini kullandı.
Rusya’dan gelen tehditlere de değinen Scholz, iki hafta önce Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de düzenlenen Baltık Denizi’ne kıyısı olan ülkelerin liderlerinin katıldığı zirvede bu konunun ele alındığını aktardı.
Scholz, "Burada özellikle Rusya'nın Baltık Denizi'ndeki kritik altyapıların güvenliğine yönelik oluşturduğu tehdidi ele aldık. Daha dün bir başka denizaltı kablosunun hasar gördüğüne ilişkin yeni haberler geldi. Bu Rus gölge filosunun nasıl bir tehdit oluşturduğunu gösteriyor." şeklinde konuştu.
NATO'nun "Baltık Nöbeti" (Baltic-Sentry) misyonu ile Baltık Denizi'ndeki kritik altyapının korunmasını arttırılacağını belirten Scholz, "NATO ortak güvenliğimizin garantisi olmaya devam ediyor. Bu nedenle birçok müttefik son yıllarda savunma harcamalarını önemli ölçüde arttırdı." dedi.
Scholz, Brüksel'de, Avrupa savunma sanayisinin verimliliği konusunu da ele alacaklarını vurgulayarak, AB’de savunma ekipmanlarının ortak geliştirilmesini ve tedarik edilmesini kolaylaştıracak kurallara ihtiyaç duyulduğunu, bunu Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile de görüştüğünü söyledi.
Ukrayna’yı desteklemeye devam edeceklerini yineleyen Scholz, "Bu savaş sona ermeli, ancak dikte edilen bir barış olmamalı. (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin askerlerini anlamsız bir savaşa gönderdiğinin farkına varmalı. Çünkü Ukrayna, AB yolunda egemen, birleşik bir ulus olarak var olmaya devam edecek." dedi.
"Gazze Şeridi'nin siyasi ve ekonomik geleceğini planlama zamanı"
Almanya Başbakanı Scholz, Hamas’ın serbest bıraktığı esirlerden dolayı hükümetinin memnun olduğunun altını çizerek, "Şimdi ateşkesin devam etmesi, tüm esirlerin serbest bırakılması ve Gazze Şeridi’nde yaşayanlara güvenilir ve kapsamlı bir şekilde insani ve tıbbi yardım sağlanması önemlidir. Gazze Şeridi'nin siyasi ve ekonomik geleceğini planlama zamanıdır." diye konuştu.
Gazze’de yaşayanların özgürlük ve onur içinde bir yaşam sürdürebilmeleri adına perspektife ihtiyaç duyduklarına işaret eden Scholz, "Almanya ve AB, çerçeve koşullarının uygun olması halinde bu konuda katkı sağlamaya hazırdır." ifadesini kullandı.
"Daha güçlü ve daha kararlı bir Avrupa'ya ihtiyacımız var"
Danimarka Başbakanı Frederiksen de belirsizlikle karşı karşıya olunduğu için Avrupa ülkelerinin birlikte ve yakın işbirliği yapmasının öncelikli olması gerektiğini belirtti.
Frederiksen, "Avrupa'da daha fazlasını yapmamız gerekiyor. Kendini savunabilecek ve Avrupa'nın çıkarlarını destekleyebilecek daha güçlü ve daha kararlı bir Avrupa'ya ihtiyacımız var. Kıtamızın geleceğini tanımlamak Avrupa'nın elinde." şeklinde konuştu.
Avrupa’nın güvenliği ve savunma sanayisini güçlendirmek için daha fazla sorumluluk alınmasını isteyen Frederiksen, Ukrayna'ya desteğin artırılması, Çin ve Rusya'nın etkisine karşı çıkılması ve teknolojilerin, ekonominin ve güvenliğin gelişimine yatırım yapılması gerektiğini kaydetti.
Kaynak / aa