Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, yaklaşan Ramazan ayı öncesinde camilerin yangın güvenlik raporunun olmadığını belirterek, "Milyonlarca insanımız her akşam camilere gidecek ve camilerin hiçbirinin yangın güvenlik raporu olmadığını ilan etmek istiyorum" dedi.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Belediye Başkanı Tanju Özcan, yaklaşan Ramazan ayı öncesinde camilerin yangın güvenlik raporunun olmadığı gerekçesiyle riskli olduğunu açıkladı. Özcan, "Malumunuz, 3 gün sonra mübarek Ramazan ayımız başlıyor. Cuma akşamı itibarıyla da ilk teravihimizi kılmış olacağız. Bolu’da 21 Ocak’ta Kartalkaya bölgesinde elim bir yangın vakası yaşadık ve çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu olay hepimizi derinden üzdü ve hala bu üzüntüyü atlatabilmiş değiliz. Yaklaşık 40 gün geçti hala yangınla ilgili rapor henüz açıklanmadı. Binaların yangından korunması hakkındaki yönetmelik var. Kartalkaya’daki yangın faciasından sonra bu yönetmeliği neredeyse tüm vatandaşlarımız öğrenmiş oldu. Bu yönetmeliğin 15. maddesinin Ç bendinde ibadethaneler ile ilgili düzenlemeler yer almaktadır. İbadethaneler, camiler, kiliseler, sinagoglar ve benzeri ibadet yerleri bu sınıfa girmektedir. Türkiye genelinde 100 bini aşkın cami bulunmaktadır. Bunların bir kısmı şehir merkezlerinde, önemli bir kısmı ise köylerde yer almaktadır. Camilerimiz, ağırlıklı olarak hayırsever vatandaşlar tarafından yaptırılmaktadır. Ancak bu camilerle ilgili yangın güvenlik raporu istenmiyor" ifadelerini kullandı.
"Bu konuyu Türkiye’nin gündemine taşımak istiyorum"
Camilerin yangın güvenliği ile ilgili eksikliklerinin bulunduğunu söyleyen Başkan Özcan, "Şimdi konunun hassasiyeti benim açımdan şudur; cuma akşamı itibarıyla teravih namazları kılınmaya başlanacak ve camilerimiz full kapasite ile vatandaşlarımıza hizmet vermeye başlayacaktır. Özellikle köy camilerinden başlamak gerekirse, Anadolu’nun birçok köyünde camiler ahşap yapıdır. Camilerin tabanında halılar bulunmaktadır ve doğalgaz olmadığı için ısınma soba ile sağlanmaktadır. Hava şartlarının soğuk olması nedeniyle camilerin ortasına büyük sobalar kurulmaktadır. Şimdi şu soruyu sormak istiyorum: Allah korusun, bu sobalardan düşecek bir ateş parçasının halıya sıçraması sonucu caminin ne kadar hızlı yanabileceğini Diyanet bugüne kadar hiç düşündü mü? En ufak bir depremde sobaların devrilip büyük bir yangına yol açma riskini kimse değerlendirdi mi? Bakın, burada çok büyük bir tehlikeden bahsediyorum. Milyonlarca insanımız her akşam camilere gidecek ve camilerin hiçbirinin yangın güvenlik raporu olmadığını ilan etmek istiyorum. Bu, çok büyük bir eksikliktir. Bunlarla ilgili yangın güvenliği konusunda herhangi bir adım atılmamıştır. Araştırdım ne bizim belediyemize, ne de başka bir şehrin belediye itfaiyesine Diyanet İşleri Başkanlığı veya müftülükler tarafından camilerin yangın güvenliği açısından denetlenmesi için bir başvuru yapılmamış. Bu çok önemli konuyu, herkesin atladığı bu konuyu Türkiye’nin gündemine taşımak istiyorum. Bu yüzden camilerimizin yangın güvenliği ile ilgili eksikliklerinin en hızlı şekilde nasıl giderileceği konusunda bir planlama yapılmalıdır" diye konuştu.