Bu yılki teması "Dünyaları Birleştiren Kelimeler" olarak belirlenen fuardaki Türkiye bölümü, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Ticaret Odası (İTO) iş birliğinde okurun beğenisine sunuldu.

85 ülkeden, yayıncılık sektörünün önde gelen temsilcilerinin katıldığı fuara ilişkin Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu (YAYFED) Başkanı Münir Üstün, Basın Yayın Birliği Derneği Yönetim Kurulu üyesi Emrah Kısakürek ve Nar Yayınları Yayın Yönetmeni Tayfur Esen, AA muhabirine değerlendirmede bulundu.

Münir Üstün, ilk kez 2005'te geldiği Frankfurt Kitap Fuarı'nda, bugüne dek 15 kez yer aldığını dile getirdi.

Salgın dolayısıyla fuara en son 2019'da katıldıklarını aktaran Üstün, "Tabii değişiklikler, farklılıklar var. 2008'de Türkiye, Frankfurt Kitap Fuarı'nda onur konuğuydu. O sene, fuarın 300 bine yakın ziyaretçisi vardı. Bu sene ziyaretçi sayısının, katılımcı firmaların çok azaldığını gördük. 2008'de 7800 firma vardı aşağı yukarı. Bu sene 4 binin üzerinde firma var. Kitap fuarı yarı yarıya azalmış durumda." dedi.

Münir Üstün, Frankfurt Kitap Fuarı'nın salgın sonrası ilk ciddi sınavı olduğunu kaydederek, 2023, 2024'te daha net bir değerlendirme yapılabileceğinin altını çizdi.

Fuara Türkiye'den katılan herkesin çeşitli telif görüşmeleri yaptığının altını çizen Üstün, şu bilgileri verdi:

"Türkiye'nin onur konuğu olabileceği ülkelerle çeşitli görüşmeler yaptık. Bunların en ciddisi Abu Dabi Kitap Fuarı. Abu Dabi Kitap Fuarı çok ciddi bir biçimde, Türkiye'nin 2023 yılında, cumhuriyetin 100. yılında onur konuğu olmasını talep ediyor. Bununla alakalı Büyükelçiliğimizle Dışişleri Bakanlığına müracaat etmişler. Biz burada Abu Dabi kitap fuarındaki arkadaşları, Kültür ve Turizm Bakanlığıyla da görüştürdük. Onlarla da fikir alışverişlerinde bulundular. Allah nasip ederse inşallah 2023'te bir sorun çıkmazsa Türkiye, Abu Dabi Kitap Fuarı'nın onur konuğu olacak."

Üstün, önceki ay Bakü'deki fuarda Türkiye'nin onur konuğu olduğunu söyleyerek, "Çok güzel bir sunum yaptık orada, yazarlarımız yayıncılarımız, akademisyenlerimiz, tarihçilerimiz ve edebiyatçılarımızla. Hepimiz oradaydık. Çok başarılı bir fuar geçirdik Bakü'de. Bundan 4 ay önce Gürcistan Tiflis'te onur konuğuyduk. Çok iyi bir kültürel programla katıldık." değerlendirmesini yaptı.

Kağıt fiyatlarındaki artışa da işaret eden Üstün, kağıt, matbaa, enerji fiyatlarının çok yüksek olduğu bilgisini vererek, şunları aktardı:

"Kağıt fiyatları geçen yıllara göre çok yüksek. Kitap üretmede çok zorlandığımız yıllar yaşıyoruz. Biz çok krizler gördük, yönettik ama bu bambaşka bir kriz gerçekten. Çünkü bunu YAYFED verilerinde de görüyoruz. Geçen yılın rakamlarına göre bu sene eylül sonu itibarıyla yüzde 15 aşağıdayız ki Türkiye yayıncılık sektörü hiçbir zaman aşağıda kalmamıştı. Son 15 yıldır hep yüzde 1-2 de olsa yukarıdaydı. En fazla yüzde 15 yükselmiştir. Barem her zaman yukarıda bitirmiştik. Geçen yıl 440 milyon kitap yayınladık. Bu yılı bekliyoruz. Gerçekten çok umutlu olmayı isterdim ama aynı rakamı yakalamak biraz zor gözüküyor. Aşağıda kalacağız. İnşallah her şey düzelir, ekonomik krizler, enerji krizleri, savaşlar biter. Dünya huzura kavuşur. Tekrar kaldığımız yerden devam ederiz diye umut ediyorum."

Münir Üstün, son yıllarda Türkiye'den matbaacıların da kitap fuarlarına katılmaya başladığının altını çizerek, şunları kaydetti:

"Özellikle Londra Kitap Fuarı'nda daha çok matbaacı görmüştük geçen yıllarda. Frankfurt Kitap Fuarı'nın koridorlarında hem Türk hem Avrupalı ve Balkanlar'dan matbaacıları görüyoruz. Bunun nedeni bence şu; Çin'den nakliye imkanı zorlaştı. Çin ve Tayvan kendini kapattı. Oralardan hem matbaa hem kağıt operasyonları yapmak çok zorlaştı. O yüzden biraz bize doğru geldi matbaa sektörü. Yani Avrupa'dan, diğer Arap ülkelerinden siparişlerde, Türkiye tam ortada olduğu için Türk matbaacılar tercih ediliyor. Biz de bazen Türk yayıncılar olarak kitap teslim almakta zorlanıyoruz. Bunun nedeni de büyük ihtimalle matbaacıların Avrupa, Afrika ve Arap ülkelerinden aldıkları siparişler. Bu çok sevindirici bir gelişme bence. Netice itibarıyla ihracatımıza çok büyük katkıda bulunuyor matbaacılarımız."

"Bakü'de bizi el üstünde tuttular"

Basın Yayın Birliği Derneği Yönetim Kurulu üyesi Emrah Kısakürek de Türkiye'nin Frankfurt Kitap Fuarı'nda 2008'de onur konuğu olmasından sonra Türkiye'deki yayıncıların katılımında ciddi bir yükseliş olduğuna vurgu yaparak, "Bakanlığın bu konudaki destekleri arttı. Ayrıca fuarlarda, ülkeler de komşu ziyareti gibi kültür alışverişi yapmaktan memnun oldu." diye konuştu.

Türkiye'nin Bakü'de onur konuğu olmasına da değinen Kısakürek, şunları söyledi:

"Gerçekten bizi el üstünde tuttular. Fuarın en güzel yerini verdiler. Aslında bu, bize ne kadar önem verdiklerini gösteriyor. Onun haricinde Tiflis'te de bu sene konuk ülkeydik. Orada da aynı şekilde ilgi gördük. Zaten neredeyse fuarın dörtte birini Türkiye kaplıyordu. Bu ilişkiler gittikçe artıyor. Bu sene Abu Dabi'de konuk ülke olma durumumuz var. Dün Abu Dabili yetkililerle bir görüşme yaptık. Onlar çok heyecanlıydı. Özellikle Türk kültürünün, Türk filminin, Türk yemeğinin, her şeyin içinde olduğu bir konukluk görmek istiyorlar. Bu onların bizim katılımımızdan duyduğu heyecanı da biraz gösteriyor. Bu bakımdan onun da iyi geçeceğini düşünüyorum."

Emrah Kısakürek, Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla bu yıl Guadalajara'ya da gideceklerine dikkati çekerek, "Guadalajara çok uzak bir yer olmasına rağmen özellikle Türk edebiyatının dışa açılması politikasında çok önemli. Amerika kıtası üzerinde Latin Amerika pazarının şekil aldığı bir yer. Orada da Türk edebiyatına ilgi var. Hatta neredeyse orada bir yayın evimiz var artık, Türk edebiyatı kitaplarını basan ve onları İspanyolcaya çeviren. Bu bakımdan oranın da faydalı olacağını düşünüyorum. Zaten fuarlara giderken hangi fuarın bize faydalı olacağını kendi yayıncı arkadaşlarımız arasında tartışıp öyle talepte bulunuyoruz. Bakanlık da bizi bu şekilde destekliyor. O yüzden hem Bakanlığımıza hem de stant açarken bize katkılarından dolayı İTO'ya çok teşekkür ediyoruz." dedi.

Frankfurt Kitap Fuarı'na en son 2019'da geldiklerini ve salonların dolu olduğunu dile getiren Kısakürek, "Bu sene geçen senelere göre yayıncıları daha heyecanlı gördüm. Ama bu tabii iki senedir uçuş yasakları ve seyahat sıkıntılarından dolayı aslında. Bu sene iki hol yok. Beşinci hol olmamasından dolayı epeyi sıkışmış olmamız lazımdı. Fakat o sıkışıklığı çok hissetmedik. Daha önceki yıllarda dar koridorlardan geçmek sıkıntı olurdu. Bu sene belki pandemi alışkanlığından, biraz geniş tutulmuş salonlar." ifadelerini kullandı.

Emrah Kısakürek, Türkiye'deki bazı yayıncıların bireysel katılım sağladığına işaret ederek, şöyle konuştu:

"Bu da artık buradaki sosyalleşmenin aslında bir gelenek haline geldiğini gösteriyor. İşler online veya gelmeden de halledilebiliyor ama buraya gelmek, arkadaşları görmek önemli hale gelmiş, onu gördüm. Türkiye geçen yıl katılmadı. Katılmadığımız için hem üzüldük hem de bir bakıma biraz sevindik çünkü gerçekten boş koridorlar ve çok az kişinin girdiği bir fuar olduğunu katılan arkadaşlar söyledi. O bakımdan zaten yayıncılarımızın tercihi de bu yöndeydi. Bu yıl daha heyecanla geldik. İTO ile Kültür ve Turizm Bakanlığının destekleri çok önemli. Çünkü pandemi sonrası bir fuara uçak bileti ve stant desteğiyle gelmek yayıncılarımıza bir avantaj sağladı. Burada arkadaşlarımızın çok ciddi randevuları var. Özellikle bizim İstanbul Fellowship programını yapıyor olmamızdan dolayı, 'Fellowship'i ne zaman yapıyorsunuz, ne zaman başlayacak? sorularıyla Türkiye'ye ilgi var. Bu da bizi gururlandırıyor. Fuara tekrar gelmek zaten heyecan vericiydi. O yüzden memnunuz."

"Frankfurt Kitap Fuarı'nın yeni bir forma ihtiyacı var"

Türkiye’den fuara katılan Nar Yayınları Yayın Yönetmeni Tayfur Esen ise Frankfurt Kitap Fuarı'nın da korona sürecinden etkilendiğinin altını çizdi.

Esen, fuarın biraz kan kaybettiğini gördüklerini söyleyerek, şu tespitlerde bulundu:

"Özellikle katılımcı sayısının azalmış olması, uzak ülkelerdeki yayıncıların gelememesi bunda etken. Mevcut hollerin de küçültülmüş olması yine katılımcı sayısının azlığını bize gösteriyor. Bütün bunlara rağmen Frankfurt kendi içinde Avrupalı yayıncıları domine edecek bir yapı olarak öne çıkıyor. Amerika ve Latin Amerika ülkeleri muhtemelen gelip gidecek. Fakat Frankfurt Kitap Fuarı yeni bir form oluşturmazsa mevcut o ağırlığını zannedersem biraz kaybedecek. Yeni birtakım şeyler katabilmesi gerekiyor yayıncıları buraya çekebilmek için. Yayıncıyı eskiden olduğu gibi burada buluşturup, yayıncının geleceğini tartışabileceği bir ortama dönüştürecek bir yapı gerekiyor."

Frankfurt Kitap Fuarı'na yıllardır katıldıklarını aktaran Esen, "Bugüne kadarki bütün izlenimlerimiz çok yoğun bir atmosferin olduğu şeklindeydi ancak bu yoğunluğu doğrusu bu yıl gördüğümüzü söylemek pek mümkün değil." dedi.

Esen, buna karşılık Türkiye sektöründeki matbaacılar açısından çok olumlu gelişmeler olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"Çünkü Avrupalı yayıncılar süreç dolayısıyla Çin'i bırakıp Türkiye'ye yöneldi. Bizim çoğu matbaacımız şu an burada. Hiç gelmeyenler de dahil, burada yer alarak müşteri bulmaya ve Avrupa'ya açılmaya çalışıyorlar. Mevcut kendi müşteri portföylerini ciddi olarak geliştiriyorlar. Yayın sektörü adına çok olumlu şeylerden bahsetmek mümkün olamasa da matbaa sektörü açısından çok olumlu gelişmeler olduğunu özellikle söyleyebilirim. Bakanlığımızın ve İTO'nun ulusal stant temsili noktasında ciddi katkıları var. Bizler burada yine var olmaya çalışacağız, gayret göstereceğiz. Çünkü bu tür bazı olumsuzluklar da yeni fırsatları doğurabilir. Herkes gelemiyor ama daha atomize, daha iyi ilişkiler kurmak belki mümkün olacak. Biz Frankfurt'u belli bir süre daha devam eder görüyoruz. Sonrası ne olur, hep birlikte göreceğiz."

Kaynak: aa