Massachusetts - Fulbright burslusu olan Öztürk'ün gözaltına alınma anı, çevredeki güvenlik kameralarına yansıdı ve sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Bu olay, ABD'deki Müslümanlara yönelik baskılar konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
-Rümeysa Öztürk’ün Durumu
“ABD’de gözaltına alınan Rümeysa Öztürk’ün durumu yakından takip ediliyor. Vatandaşımızın haklarının korunması için gerekli konsolosluk hizmetleri sağlanıyor,” açıklamasını yapan Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği, Öztürk’ün ailesinin düzenli olarak bilgilendirildiğini ve ABD'li yetkililerle temasların sürdüğünü belirtti. Büyükelçilik, ABD Dışişleri Bakanlığı ve Göçmenlik birimleri nezdinde girişimlerde bulunulduğunu ifade etti.
Gözaltı Süreci ve Tepkiler
Gözaltı sırasında Öztürk’ün ellerinin arkadan kelepçelendiği ve sesli itirazlarının kameraya yansıdığı bildirildi. Öztürk’ün avukatı Mahsa Khanbabai, müvekkilinden haber alınamadığını ve şu ana kadar herhangi bir suçlama yapılmadığını açıkladı. Tufts Üniversitesi yönetimi, gözaltı işlemi hakkında kendilerine bilgi verilmediğini duyurdu.
ABD'li Demokrat Senatör Elizabeth Warren, Öztürk'ün gözaltına alınmasını “medeni özgürlükleri engellemeye yönelik endişe verici bir örüntünün son örneği” olarak değerlendirdi. Warren, Trump yönetiminin Filistin destekçisi öğrencilere yönelik baskılarını eleştirerek, bu durumun ABD Anayasası'ndaki temel özgürlüklere karşı bir saldırı olduğunu ifade etti.
Müslümanlara Yönelik Baskılar
Öztürk’ün gözaltına alınmasının, ABD'deki Müslümanlara yönelik baskıların bir parçası olduğu iddia ediliyor. Canary Mission adlı internet sitesinin, Öztürk’ün geçen yıl Filistin yanlısı bir makale yazdığını ve kişisel bilgilerini yayımladığı belirtiliyor. Daha önce de Filistinli aktivist Mahmud Halil ve Georgetown Üniversitesi araştırmacısı Badar Han Suri benzer şekilde hedef alınmıştı. Bu olaylar, Müslüman öğrenciler ve akademisyenlere yönelik sistematik bir baskı uygulandığı yönündeki eleştirileri artırıyor.
Toplumsal ve Hukuki Boyut
Öztürk'ün gözaltı süreci, ABD'deki göçmenlik politikaları ve medeni özgürlükler üzerine tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği, vatandaşın haklarının korunması için hukuki destek sağlandığını ve sürecin yakından takip edildiğini vurguladı.
Bu olay, uluslararası öğrenci hakları ve ifade özgürlüğü konularında önemli bir örnek teşkil ediyor. ABD'nin Müslümanlara yönelik tutumu, özellikle Filistin destekçisi bireyler üzerindeki baskılarla eleştirilirken, Rümeysa Öztürk’ün durumu bu tartışmaların merkezinde yer alıyor.
MANSETDE