Göç ile ilgili akademik çalışmalar yürüten Doç. Dr. Deniz Yetkin Aker, konuyla ilgili değerlendirmede bulundu. Aker, “Avrupa nüfusu yaşlansa da ve bu nedenle nitelikli iş gücüne ihtiyacı olsa da siyasiler bunu dile getiremiyor. Göçmenlere karşı yükselen ırkçılık, başta sağ partiler sebebiyle, AB ülkelerinde yaygınlaşıyor” dedi.

Fransa’da göç reformu yasa tasarısı parlamentoda reddedildi. Tasarıyla ilgili Doç. Dr. Deniz Yetkin Aker, değerlendirmede bulundu. Tasarının reddedilmesi ardında yatan sebeplerin farklı olduğu belirten Aker, “Her ne kadar, aşırı sağ ve sol partiler kararda birbirlerine yaklaşmış olsalar da, aslında reddetmeleri ardında yatan sebepler farklı: Aşırı sağ, tasarıyı yumuşak bulurken aşırı sol baskıcı buldu” diye konuştu.

“Göçmenler, adaletsiz tasarıdan bu seferlik kurtuldu”

Aker konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Göçmenlerin aile birleşimi konusunu zorlaştırma ve belli bir süre hüküm giymiş göçmenlerin sınır dışı süreçlerini kolaylaştırma gibi hükümler içeren tasarı, iki aşırı uçtan da destek bulamadı. İçişleri Bakanı Darmainin’in ifadeleri gibi Fransa’da ekonominin kötüye gidişi gibi sorun ve suçların failleri olarak gösterilen göçmenler, adaletsiz tasarıdan bu seferlik kurtuldular.”

“AB’de ırkçılık yükselmeye devam edecek”

Avrupa’da ırkçılığın ve ayrımcılığın yükseldiğini ifade eden İstanbul Beykent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi (İngilizce) Bölüm Başkanı Doç. Dr. Deniz Yetkin Aker, “Avrupa nüfusu yaşlansa da ve bu nedenle nitelikli iş gücüne ihtiyacı olsa da siyasiler bunu dile getiremiyor. Göçmenlere karşı yükselen ırkçılık, başta sağ partiler sebebiyle, AB ülkelerinde yaygınlaşıyor. “Özgürlük, eşitlik, kardeşlik” ülkesi Fransa gibi AB ülkelerinde, göçmenlere karşı kısıtlayıcı ve ayrımcı yasalar tartışılıyor. Şu ortamda, Fransa’da hükümet yeni göç tasarısıyla ilgili çalışmalara devam edecektir. AB’de de ırkçılık yükselmeye devam edecek. Brexit sonrası İngiltere’de hükümet, ülkeye göçmen girişini kısıtlama amacı doğrultusunda, yabancı işçilerin çalışma vizesi düzenlemesi gibi değişikliklerin peşinde” dedi.

“İnsani boyutu da var”

Yaşananların insani boyutu olduğuna da vurgu yapan Aker, “Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi’nde geçen insanlık onuru, yaşama hakkı, özgürlük, saygınlık ve demokrasi gibi değerler de göz ardı edilmiş durumda. Göç konusunun yönetimi, AB’nin normatif (değer/kural koyucu) güç olma iddiasını fazlasıyla erozyona uğrattı. Türkiye açısından bakıldığında, AB müktesebatına ve BM sözleşmelerine aykırı hükümlerle hareket eden AB ülkelerinin, göç anlaşmaları ve diğer konularda ülkeye karşı elinin zayıf olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır” şeklinde konuştu.

Kaynak: iha