GENEL

Dünya Sağlık Örgütü ‘Göç ve Sağlık' toplantısı İstanbul'da gerçekleşti

Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı işbirliğiyle mülteci ve göçmen sağlığına ilişkin gerçekleştirilebilecek faaliyetler ile işbirliklerini belirlemek amacıyla düzenlenen Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ) Avrupa Bölgesi Göç ve Sağlık Yüksek Düzeyli Toplantısı Beşiktaş'ta bulunan bir otelde gerçekleşti. Gerçekleşen toplantıya Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Avrupa Birliği Komisyon Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas, DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge, DSÖ Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Ahmed Al MAndhari, DSÖ Afrika Bölge Direktörü Matshidiso Moeti ve BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Afshan Khan'ın yanı sıra pek çok ülkeden temsilciler katıldı.

Toplantıda konuşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “ Sığınmacıların zaman zaman geldikleri ülkeye göre değerlendirildiğini üzülerek müşahede etmekteyim. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Belki iddialı bir söylem olacak ama, pasaportuna göre göçmenlere politika belirlemek bu yüzyılın tedbir kisvesine bürünmüş ırkçılığıdır” dedi.

Konuşmasına toplantıya ev sahipliğinden memnunluğunu dile getirerek başlayan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “ Birleşmiş Milletler verilerine göre en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülkenin Sağlık Bakanı olarak bu toplantının ülkemde yapılmasından duyduğum memnuniyeti dile getirmek istiyorum. Ülkeme hoş geldiniz.
Sağlık politika yapıcılarının en önemli görevlerinden bir tanesi dizayn etmektir. Yani planlamak, öngörmek ve ideale ulaşmak hedefini ortaya koymak bizim asli görevimizdir.

Yerinden edilmiş insanlar ve göçmenler için de bir grup tecrübeli âkil bir araya gelse ve ideale ilişkin bir tasavvurda bulunsa: Büyük göçmen akınlarını karşılamak üzere uygun donanıma sahip yeterli miktarda sağlık çalışanının hazır bulunduğu, sınıra ulaşan istisnasız her bireye sağlık ön tarama ve testlerinin yapıldığı, acil sağlık ihtiyaçlarının karşılandığı, ülke içerisinde hepsinin özel kimlik numaraları ile sağlık sistemine dahil edildiği, göçmenlere özel kurulmuş sağlık tesislerinde ücretsiz ve sürekli sağlık hizmetine eriştiği, bu hizmetlerin birinci basamak, ikinci basamak ve ruh sağlığı gibi tüm sağlık ihtiyaçlarını kapsadığı, ilaçlar ve tıbbi cihazlar da dahil olmak üzere tüm bunların ücretsiz olarak sunulduğu, ve hatta dil ve kültür bariyerini aşmak üzere kendi dillerini konuşan kendi içlerindeki göçmen sağlık personelinin hizmet vermek üzere istihdam edildiği bir resim karşımıza çıkardı. Bu resme muhtemelen itirazı olanlar da çıkacaktır. Bu itirazların nedeni, nitelik eksikliği veya yetersizliği değil, gerçekleştirilebileceğine duyulan inanç azlığıdır. İşte Türkiye'nin ülkesinde barındırdığı Suriyeli misafirlere sunmuş olduğu sağlık hizmetlerinin niteliği ve kapasitesi, yukarıda resmetmeye çalıştığımız idealin, günümüz dünyasında ve şartlarında vuku bulmuş halidir” diye konuştu.