HAMBURG

Çağrı: “Sivas Katliamı kocaman kara bir leke olarak tarihe geçti”

Hamburg Mitte Alevi Toplumu derneği tarafından Sivas Katliamı Anma Programı düzenlendi. Programda laik düzenin yıkılarak din esaslarına dayalı devlet kurmanın hedeflendiği katliamın, “Şeriatçıların kanlı kalkışması” olarak tarihe geçtiği vurgulandı. Madımak olaylarının yüreklerde yanmaya devam ettiği belirtilen programda, her şeyin polislerin, devletin ve tüm dünyanın gözleri önünde olduğuna dikkat çekildi.

Hamburg Manşet

Hamburg Mitte Alevi Toplumu’nun düzenlediği Sivas Katliamı Anma Programında dernek Başkanı Hülya Çağrı selamlama konuşmasında gelen herkese ayrı ayrı teşekkür ederken, “Hepiniz hoş geldiniz” dedi.

Madımak otelinde olaylarda hayatını kaybedenler için 1 dakikalık saygı duruşundan sonra Çağrı, Madımak olaylarının başlangıcı, gelişmesi ve sonuçları hakkında bilgi verdi.

“Şeriatçıların kanlı kalkışması”

30 yıl önce, 2 Temmuz 1993 tarihinde Cumhuriyetin temellerinin atıldığı Sivas’ta halk edebiyatının büyük ozanlarından Pir Sultan Abdal için düzenlenen şenliklerin çok acı bir katliamla sonlandığını söyleyen Çağrı konuşmasına şöyle devam etti: “Laik düzeni yıkarak, din esaslarına dayalı devlet kurmayı hedefleyen “Şeriatçıların kanlı kalkışması” olarak tarihe geçen katliamda, 33 konuk, 2 otel görevlisi ile 2 saldırgan yaşamını yitirdi”.

Yaşamını yitirenlerden en büyüğünün 66 yaşında, araştırmacı yazar Asım Bezirci; en küçüğünün ise 12 yaşında olan Koray Kaya olduğu belirtildi.

“16. Yüzyılda devlet astı, yobaz baktı; 20. yüzyılda yobaz yaktı, devlet baktı”

Hülya Çağrı 16. Yüzyılda Pir Sultan Abdal’ın Sivas’ta asıldığını; 20. Yüzyılda da Sivas’ta insanların yakıldığına dikkat çekerken; “16. Yüzyılda devlet astı, yobaz baktı, 20. yüzyılda yobaz yaktı, devlet baktı” şeklinde konuştu.

Hiçbir şeyin aslında birdenbire olmadığını söyleyen Çağrı, “Laik Cumhuriyet kurulduğundan beri, devrimlerin ödünsüz savunucusu olan Alevi kitle ve aydınlar; asırlarca devam ettiği gibi karşı devrimcilerin hedefini oluşturmuştur. İşte Sivas katliamının arkasında yatan gerçek budur. Bu saldırı doğrudan doğruya Laik Cumhuriyet ve dolayısıyla bu Cumhuriyetin savunucuları Aleviler ve aydınlara yöneliktir” diye konuştu.

“Her şey polislerin, devletin ve dünyanın gözleri önünde olup bitti"

Sanıklar için Devlet Güvenlik Mahkemesinin (DGM) gerekçeli kararında, sanıkların yanan kişilerin ölüm çığlıkları karşısında kıllarını bile oynatmadığı, ölmelerini şeriat yanlısı sloganlar atarak zevkle izlediklerinin yazdığını hatırlatan Çağrı, “Her şey polislerin, devletin ve dünyanın gözleri önünde olup bitti. Korkunç olay tarihimize kocaman kara bir leke olarak geçti. Madımak’tan yükselen duman bütün ülkeyi sardı; soluksuz bıraktı” şeklinde konuştu.

“Aynı türküyü söylemişiz, aynı ağıtı yakmışız; aynı toprağı sulamış gözyaşlarımız”

Anadolu insanının Türkü, Kürdü Lazı, Çerkezi, Alevisi, Sünnisiyle bir mozaik olduğunu vurgulayan Başkan, “Biz kirve olmuşuz, hısım olmuşuz, biz düğün derlemişiz 40 gün 40 gece. Aynı toprağa bağdaş kurmuşuz, aynı çiçeği koklamışız, aynı türküyü söylemişiz, aynı ağıtı yakmışız. Aynı toprağı sulamış gözyaşlarımız. Halaya durmuşuz aynı ezgiyle; Türkü, Kürdü, Ermenisi, Rumu, Çerkezi, Gürcüsü, Azerisiyle” dedi.

Madımak otelinin Utanç Müzesi yapılamasının talep edildiğini söyleyen Çağrı, bugüne kadar gelen hükümetlerden bu talebin karşılık bulmadığını söyledi.

“Madımak olayında yaşananların zaman aşımı yoktur”

Sivas katliamındaki suçluların zaman aşımından dolayı ceza almadığını ve olayın sahip çıkılmadığını hatırlatan Çağrı şöyle devam etti: “Sivas katliamı, yüreğimizin hala yangın yeri olan bir olaydır. 33 canımızın can verdiği, olayın kapanması ve bakıla kalmasıdır Madımak. Bunun zaman aşımı yoktur”.

Çağrı, olayda hayatını yitirenlerden bazılarının kısa hayat hikayelerini anlattığı programda hüzün hâkim oldu ve “Aydınlık, demokrasi, sevgi, barış, Kâbe’miz olan insan aşkına; tüm dünyaya kardeşlik ve barış diliyorum” dedi.

Seyhan İnce’nin kendi yazdığı şiir okuması ile devam eden programda, Hasan Şimşek yönetiminde, Gönülden Gönüle Korosundan duyguların anlatıldığı türküler seslendirildi.

Başkan’ın daveti ile salonda bulunan Sanatçı Özcan Süer de Madımak otelinde hayatını kaybeden Muhlis Akarsu ile tanıştıklarını belirtirken, olayla ilgili üzüntüsünü dile getirdi ve ona ait birkaç türküsünü okudu.  İsmail Doğaner’den bir türkü ve Ali Akdemir’in Sivas olayları ile ilgili kendi yazdığı bir şiiri okuması ile program sona erdi.

Haber/Foto: Naciye ASLAN