Aysun K. :
Merhabalar Manşet abla. burdan yazmak istedim. ismin Aysun Hamburg'ta oturuyorum. Burdan yazmamın sebebi soru benim, ama sorun genel. Yazınızı Manşet gazestinde okudum. Kendi kioskumuz var Manşet gazetesi ordan elime geçti. ilk defa sorunlarımızı yer veren bir gazete olduğundan, çok sevindirici manşet ekibine başarılar dilerim. Kısaca sorum . Çocuklarımız cok internet ve oyun bağımlısı : Özellikle çocuklar? ve gençleri etkisi altına alan oyun bağımlılığını karşısında ne yapmalıyız. bu konuda bizi aydınlatırsanız seviniriz. Saygılar
Merhaba Aysun K,
ne güzel demişsiniz „soru benim, ama sorun genel“; size teşekkür ediyorum bu güzel yazınız ve sorunuz için. Genel olarakta cevap vereyim mü-saadenizle. Hakikaten teknoloji çağındayız ve çocuklarımızın teknolojiye, internet ve oyun bağımlığı cok ciddi, hatta daha genelleme olarak Almanyadaki çoğu Türk aileleri çapında TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI vahim bir sorun! (Kaynak olarak hangi birini vereyim bu acı gerçek için „Mediennutzung von Migrant*innen in Deutschland“ diye yazarsanız Google‘e, son 20-30 yıldır bu konu ile ilgilenen sayısız bilimsel araştırma ve istatistikler bulabilirsiniz.) Çoğu insanımızın önemini dahi anlayamadığı kadar ciddi bir konu bu. Niçin anlayamıyorlar? Bir yandan kendileri teknolojiye tam tefferuat ayak uyduramadıkları ve yeterince hakim olamadıkları için, diğer yandan çocuk pedagojisi/eğitimi ve psikolojisini yeterince önemsemedikleri için!!! Sözde „aman nolcakmış çocuk işte, birşey yapmıyor yavrucak, sadece uslu uslu çizgi film bakıyor ve oyunlar oynuyor“,„Hay maşallah, ufacık boyu ile neler beceriyor“,„ya bu cocuklar efsane, bizim anlamadıklarımızı anlıyorlar“, gibi söylemlerle baştan hayran kalırız „bacak kadar çocukların“ becerilerine, fakat aslında tehlike de tam orda gizli. Kontrolsüz teknoloji kullanımı çocukların psikolojisine ciddi zararlar verir, büyüdükçe o insanın hayatını çok kötü etkileyebilir. TEKNOLOJİYE HAKİM OLMAK ZEKA İŞİ DEĞİLDİR! Bizler yetişkin insan olarak bile birşey ile yeterince uğraşırsak öğreniriz. Örneğin akıllı telefonlara 1000 Euro ve fazla veren insanlar, çoğu kez ellerindeki telefonun teknolojik imkanlarına kesinlikle hakim değiller, halbuki biraz merak edip uğraşsalar çözerler sa-hip oldukları teknolojinin engin ve zengin faydalarını. Çocuklarımız sadece bizden farklı bir çağda doğup büyüyorlar, örneğin atalarımızın ve dedemizin zamanındaki at arabalarını bizler modern arabalara değiştiğimiz gibi dünya teknolojik akışına devam etmektedir. Her gün yeni cihazlar, her gün yeni teknolojiler hızla birbirini kovalıyor. „Hangi birine hakim olacağız“ derseniz aslında haklısınız, fakat önemli olan çocuklarımız küçükken ebeveynlik sorumluluğumuzu yerine getirmek. O çocuklar büyüyüp yetişkin birey olunca zaten önüne geçemezsiniz bazı şeylerin. Yeter ki çocuklarımız büyüyünce „boynuz kulağı geçsin“, fakat işte bu sağlıklı şekilde olması ideal, tek amacımız çocuklarımız küçük yaşta zarar görmesin. Soruyorum size, bile bile çocuğuna zarar vermek istermi anne baba? Sorsak herkes bir ağızdan haykırır ve kesinlikle „HAYIR“ der. Fakat bilinçsizlikten ebeveynler öyle bir zarar veriyor ki çocuklarına , ah keşke bir bilseler, biraz konu ile ilgilenseler yaparlarmı acaba? Televizyon, tablet, bil-gisayar, cep telefonu yoğun şekilde kullanımı 0-3 yaş grubu çocuk için ne zararlar getirebilir biliyormusunuz? Dil konuşma becerisinde gerilik meydana gelir (çocuk geç konuşur, kekeler veya başka konuşma bozuklulukları gösterebilir), Çocuk her seslendiğinizde dönüp bakmayabilir (çünkü dikkati dağılmış, konsantre problemi yaşıyordur bu çocuk), böylece çocuk büyüdükçe dikkat eksikliği çeker ve öfke kontrolüne hakim olmayabilir (yani agresif ve şiddete meyilli hareketler sergileyebilir). Derslerinde başarızlık, sosyal ilişkilerinde kopukluk, ödev yapmak istemez, yazı yazmaktan sıkılır, gibi belirtilerin nedeni ve sorumlusu BİZLERİZ, cünkü ebeveyn olarak çocuklarımıza haddinden fazla teknoloji kullandırıyoruz. Çocukların eline teknolojiyi verirken bunların sorumluluğunu taşıdığımızı, vebali bizde olduğunu bilin lütfen! Eğri oturup doğru konuşalım şimdi: Çoğu ailenin kolayına da geliyor „ama çocuk ısrarla istiyooor, napabilirim, başımın etini yiyiyor, ağlıyor, bağrıyor“, demelerin arkasında rahatlık ve ilgisizlik yatıyor, hiç kimse kusura bakmasın! Çocuklarına „al tableti, al cep telefonunu git odanda Televizyon bak“ (işten gelmişim yorgunum, Pazar sabahı bari uyumak istiyorum vs.) diyen ve ASLINDA çocuğuna „BENİ RAHAT BIRAK“ diyen ANNE-BABA maalesef ÇOK VAR! Yanlız şunu unutmayın: ÇOCUKLARINIZLA (vaktinde) İLGİLENMEZSENİZ, (vakti geçince) MUTLAKA ONLARLA İLGİLENEN BULUNUR (fakat bu sizin işinize gelirmi, orası malum değil. Neticede „çocuklarımızı yoldan çıkaran o meşhur kötü arkadaşlar“ gökten yağmıyor). İLGİ İLGİ İLGİ - Sonuçta çocuklarımızı BAĞIMLILIKLAR konusunda mağdur edip, başka bağımlılıklara hazır ediyoruz. Otomatik bağımlılığı, Bahis bağımlılığı, uyuşturucu madde bağımlılıgına kadar yolu var bu BAĞIMLILIK HASTALIKLARIN. Anne baba olmak kolay değil, özveri ister sabır ister. -Çocuklarımıza her alanda örnek olmak da zor, fakat o çocukları dünyaya getirdiysek, anne babalığın hakkını vermek lazım. Ne yapmalıyız peki? “Ağaca çıkan keçinin, dağa bakan oğlağı olur“ diyen atalarımız boşuna dememiş. Öncelikle ailedeki genel teknoloji kullanımını gözden geçirmemiz gerek. Kendimiz ne ölçüde teknoloji bağımlısıyız ki çocuklarımız kimi kopyalıyor, önce bunun tespitini yapalım lütfen. Sürekli elinde Telefon veya TV karşısında oturan anne-babanın çocukları teknoloji bağımlısı olmaya çok müsait, cünkü ilk örnek aldığı anne-babadır çocuklarımızın. Teknoloji kullanımı süresini belirleyip gerekirse kısaltmanız gerek (günde yarım saat, bir saatten fazlasını hiç bir merci tavsiye etmez). Örneğin oturup bu konuyu çocuklarınızla aile konferansı şeklinde konuşabilir ve birlikte karar alabilirsiniz yaşları müsaitse. Örnek:„Pazartesi-Cuma arası çocuklara her gün 30 dakika teknoloji kullanma hakkınız doğuyor, fakat bunu sadece hafta sonunda, Cuma saat 18 ile Pazar saat 18 arası kullanabilirsiniz.“ diyebilirsiniz. Hatta buna çocuklarınıza cazip gelebilecek teklifler katabilirsiniz - mesela „Ve kullanmamaya karar verdiğiniz her yarım saat için size 50 Cent/1 Euro haftalık harçlığınızla nakit verebilirim“ diye çocuğunuzun düşünmesini sağlarsınız. Çocuk böylece azim geliştirebilir, boşu boşuna TV bakmak yerine bir kitap okuyabilirim ve daha fazla para biriktirebilirim“ gibi düsünceler çocuğunuzu olumlu düşünmeye teşfik edebilir, (biriktirip neler alabileceği hakkında) hayal gücünü geliştirir ve (taşın üstüne taş koyarak) azim geliştirmesine müsaade edin çocuğunuza böyle olumlu doğaçlamalarla. Bu sadece örnek tabiki, siz kendi ailenize uygun „kontrol sistemi“ veya aile içi anlaşmalar diyelim, geliştirebilirsiniz ailece bu konuları konuşarak.
0-12 yaş grubu çocuklar için Teknoloji Bağımlılığın Tehlikeleri: Çocuklarımız 12 yaş altı ise kesinlikle yanlarından ayrılmayın teknoloji kullanımları süresince, hatta çocuklarınızla ortak yönleriniz olsun, paylaşımlarınız olsun, birlikte yapın yapılanları, örneğin seyredilen Çizgi Film hakkında konuşun çocuklarınızla, oynadığı oyundan neden bu kadar zevk aldığını size anlatmasını rica edin ondan. Çocuk hangi sanal ortamlarda bulunduğunu, seyrettiği içeriğin yaşına uygun mu de ğil mi, bunların sorumlusu olan ebeveynler mut-laka kontrol altında tutması çok önemlidir. Sade-ce çocuğunuzun „cocuk aklı ile“ korku-kurgu, yanlış ve ona uygun olmayan içeriklerle karşılaşma teh-likesi bir yana – çok açık olalım, günümüzde art niyetli Pedofiller (çocuk istismarcılar) internette yoğun şekilde çocuk avındalar ve ailelerin haberi yok teknolojinin perde arkası korkunç yüzünden. Bu tür gelişmeler ve dolayısıyla büyük tehlikeler de maalesef mevcut günümüz Teknolojisinde! „Ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz“. Bu atasözümüz neyi anlatıyor? Kuşlar gökyüzünde uç-suz bucaksız diledikleri gibi uçarken avlanmak tehlikesinden kurtulamadıkları gibi, insanoğlu da hiç ummadığı şekilde dert sıkıntı, bela ve felaketlerle karşılaşabilir. Fakat bazı dertleri kendimiz yaratırız ama bundan haberimiz yok! Çocuklarımızın 12-14 yaşlarına dek Teknoloji Kullanımlarını yeterince kontrol altına almazsak, bunun kötü sonuçları çocuklarımızda 12-20 yaş arasında büyük olasılıkla çıkabileceklerini biliyormuydunuz?
Depresyon, Dikkat eksikliği, Kaygı bozukluğu, Takıntılar gibi rahatsızlıkların varlığı, Sosyal uyumsuzluklar ve arkadaşları ile sorun yaşadıkça daha fazla teknolojik oyun oynamaya yönelmeler oluşabilir.
Kendi ellerinizle çocuklarınıza bunlardan hangisini uygulamak istersiniz? Hiç birini degil mi, onun için bu konu ile yakından ilgilenmeye devam edelim, hatta çevremizde sohbet konusu olarak gündeme getirelim ki, insanlarımızın bilinci artsın inşallah bu konuda. „Kar zararın kardeşidir ve zararın neresinden dönersen kardır“ demiş yine Atalarımız. Hiç bir şey için geç kalınmış değildir. Çocuklarımız Teknoloji ile çok fazla vakit geçiriyorsa, teknoloji olmadığında kendi başına ne yapacağını ve nasıl vakit geçireceğini bilmiyorsa, Teknolojisini elinden almak istediğinizde çocuğun verdiği tepkiler aileyi zor durumda bırakıyorsa, en sağlıklısı bir Çocuk-Ergen Psikatri Uzmanı/Psikolog (Kinder- und Jugend-Psychiatrie/Psychologie) yardımına baş vurmaktır. İlerde çocuklarımızın yukarda sıraladığım rahatsızlıklara (depresyon vs.) maruz kalmamaları için bu durumda Aileler pro-fesyonel yardım almalarını tavsiye ederim.
Selam ve Sevgilerimle