"Gönderilmek" her türlü kötüdür. İşten, evden, aşktan, memleketten gitmek veya gitmek zorunda kalmak içini acıtır insanın. İstemeden gitmek, gönderilmektir zira. Hepsi kötüdür. Hepsi can yakar, hepsi üzer. Ama en kötüsü, birinin dualarından gönderilmektir.
Yıllarca hep iyiliği, sağlığı, güzelliği için dua ettiğiniz birini artık o dua listesine almamaya başlarsınız. Sizin dua ritüelleriniz nasıldır bilmiyorum ama benimki sıralamalı gider. Çekirdek ailem, geniş ailem, ailem gibi olan dostlarım, sevdiklerim sırasıyla yerlerini alırlar her gün dua saatimde.
Geçtiğimiz gün, birini, üstelik de çok kıymetli birini bilinçsizce çıkarttığımı fark ettim o listeden. İlk 9'daydı oysa... Geri koymak istedim, koyamadım.
Birinin dualarından böylesine gönderilmek için ne yapmış olabilir ki bir insan?
Nasıl öldürmüş olabilir ki tüm iyi niyeti?
Ne kadar kırmış olabilir ki o dua sahibini?
Böylesi bir gönderilme yaşamak için paramparça etmiş olmanız gerekir karşınızdaki insanı.
Dileklerin, temennilerin, iyi niyetlerin altına mayın döşemeden önce insan olduğumuzu unutmasak keşke. Zira o dualardan kovulmak için insanlıktan çıkmak gerekiyor sanırım.
Güzel temennilerle sarmalanmak varken, gereksiz hırslar, inatlar ve habisliklerle duasız kalmak bir insanın yaşayabileceği en zor gönderilmedir bence...
Dualarımızdan asla kovmayacağımız, hep iyilikleri için dileklerde bulunmaktan vazgeçmeyeceğimiz insanlarla karşılaşmamız temennisi ile sevgiler...
Pınar Özel / Yazar