Aylar sonra bir yetkili tarafından açıklama yapıldı. Gelir idaresi başkan yardımcısı İdris Şenyurt Bazı vergi kanunlarında değişiklik yapılmasını öngören yasa teklifinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmeleri sırasında konu ile ilgili bazı bilgiler verdi. 110 civarında ülkeyle çifte vergilemeyi önleme ve karşılıklı bilgi paylaşımı anlaşması
için gerekli teknik ve yasal altyapıyı 2018'de tamamladıklarını ve bazı ülkelerle paylaşıma başladıklarını açıkladı.
Almanya, Avusturya, Belçika, Hollanda ve Fransa gibi ülkelerle yapılan çalışmaların bu ülkelerde yaklaşık 4 milyon gurbetçinin yaşıyor olması nedeniyle daha önce ertelendiğini ancak şimdi
bu ülkelerin bir bölümünü de kapsayan bilgi paylaşımının başladığını bildirdi. Yurtdışına gönderdikleri bilgilerin vergi dışında konularda kullanılabilmesi için kendilerinin izin vermeleri gerektiğini belirtti. Bu paylaşımı şeffaf bir ülke olabilmek için yaptıklarını da sözlerine ekledi. Konu bugüne kadar yurtdışında sivil toplum kuruluşları tarafından tartışmaya çok fazla açılmadı. Yurtdışı Türkler Başkanlığı arada sırada sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geliyor. Orada da sorulan sorulara klasik bazı cevaplar veriliyor. Bu cevaplar herkesin internetten ya da Türk maliyesinin çıkardığı rehberden de kolaylıkla bulunabilecek cevaplar niteliğinde oluyor. Asıl insanların cevap aradığı konular ve vatandaşların cevabını hiçbir yerde bulamadığı sorular şunlar:
1) Madem 2018 yılında alt yapı hazırlanmıştı. Neden kamuoyu bu konuda yeterince bilgilendirilmedi?Gerek yasal mevzuat gerekse alt yapı 2018 yılında hazır ise ve o tarihte veriler toplanmış ise neden bu güne kadar toplumun bilgilendirilmediği herkesin kafasında soru işareti oluşturuyor. Otomatik
Bilgi Anlaşması ile ilgili basında ara ara haberler çıktığında vatandaşlar bu haberlerin gerçekliğini bankalarına, bağlı oldukları konsolosluklara, vergi dairelerine sorduklarında doğru düzgün bir yanıt alamadılar. Hatta biz dahi bu konuda en tepe Kurum olan Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’na 2017 yılından beri yazılı olarak yapmış olduğumuz hiçbir müracaatta kapsamlı bir cevap alamadık. Verilen cevaplar kopyala yapıştır tarzında herhangi bir bilgi içeriği olmayan sırf yasal olarak cevap vermiş olmak için verilen cevaplardı. Halbuki şimdilerde bazı bankalara yapılan başvurulardan edindiğimiz cevaplar gösteriyor ki 2018 yılından beri veriler havuzda toplanıyormuş.
2) 2020 yılı Ağustos ayı içerisinde Türk Maliyesinin çıkarmış olduğu rehberde Almanya, Fransa, Avusturya, Belçika ve Hollanda ülkeleriyle 2019 yılında paylaşım yapılmayacağı açıklanmıştı. Neden bu ülkelerle ilgili 2019 verileri şu anda paylaşılıyor?2020 yılında Yurtdışı Türkler Başkanlığının Avrupa’daki sivil toplum kuruluşları ile yaptığı bütün bilgilendirme seminerlerinde 2019 yılı verilerinin bu ülkelerle paylaşılmayacağı belirtilmişti. Milletvekilleri, Konsolosluk yetkilileri, YTB idarecileri ve Maliye bürokratları bunu açıklamışken şimdi ne değişti de 2019 verileri gönderildi…
3) Madem alt yapı hazır değil diye Otomatik Bilgi Anlaşması ertelenmişti. Neden şimdi 2 sene geriden bilgi veriliyor?
Gerek siyasilerden gerekse bürokratlardan ara ara Otomatik Bilgi Anlaşmasında erteleme müjdeleri verildi. Şimdi ise 2 sene geriden bilgiler veriliyor. OECD ülkeleri arasında yapılan anlaşmaya göre ancak 1 yıl geriden bu veriler paylaşıma açılabilir. Madem 2 yıl geriden veriler verilecekti neden insanlara ‘Ertelendi Müjdesi’ gibi açıklamalar yapıldı. 2 sene geriden verildikten sonra ertelenmesinin vatandaşa ne faydası olacak?
4) Otomatik Bilgi Anlaşmasından dolayı yurtdışında yasal takibata uğrayacak vatandaşlara ne gibi hukuki destek sunulacaktır?
5) Bazı kişilerin itiraz üzerine otomatik bilgi paylaşımı listelerinden çıkarılması ve bazı kişilerin çıkarılmaması konusundaki adaletsizliğin önüne nasıl geçilecek?
6) Türkiye`ye kesin dönüş yaptığı halde finansal kurumlardaki adres ve iletişim bilgilerini güncellememiş kişilerin verisi yanlışlıkla paylaşıldığında ortaya çıkacak zararı kim karşılayacak?
Bu sorular daha da arttırılabilir. Her ne kadar şeffaf bir ülke olabilmek ve gri listeden çıkabilmek için bu anlaşmaya taraf olsak da verileri göndermek de gri listeden çıkmamızı sağlamadı. Hatta Türkiye`nin verileri paylaşımının hemen akabinde OECD`ye bağlı Mali Eylem Görev Gücü (FATF) Türkiye`yi izlemeye aldı. Mali Eylem Görev Gücü, Türkiye`yi kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanını engellemede başarılı bulmadığı için gri listeye aldı. Görünen o ki Otomatik Bilgi Paylaşımına taraf olmak da ülke için yeterli gelmedi.
Türkiye`nin gri listelerden çıkabilmesi için gurbetçilerinin verilerini vermekten ziyade varlık barışı gibi uygulamaları ortadan kaldırması gerekiyor. Yapısal reformlar olmadıkça milyonlarca gurbetçinin verisinin verilmesi de maalesef ülkenin gri listeden çıkmasını sağlamayacaktır.
Konu ile ilgili sizden gelecek soru ve sorunları gerek sosyal medya hesabımızda gerekse birebir sizlerle yaptığımız özel görüşmelerimizde yanıtlamaya devam edeceğiz.
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere
hoşça kalın…
Av. Talha Barut
Facebook: @avukatimiz
YouTube: @Avukat Talha Barut
www.talhabarut.com - 040 636 93 310